Aşkı Sende Buldum
- KOSİMOVA
- 12 Eyl 2017
- 3 dakikada okunur
Asi Bir Genç Kız , Onuru İçin Savaşan Bir Adam Ve Beklenmedik Bir AŞK..
320 sayfa'dan oluşan Cathy Maxwell' in yazmış olduğu bu romanı sizlere özetlemek isterim ..
Kitap tarihten esinlenmiş İskoçya'nın İngiltere arasındaki davası,
klanların kurulduğu bölgeler..atlar..doğa..ve aşk..
Ödüllü serüvenli bir filmden tek farkı; var olan oyuncu ve bölgeleri izlemeyip ,hayalinizde oynatmanız ..
Kitabın temel iskeleti özet şeklinde aktardığımdır, kitabın bana göre damarları koyu satır araları, buraya sığdıramayacağım doğal betimlemeler ve romantizm kokan dialoglar ise ise kitabın ruhu...
KİTABIN İSKELETİ;
Olayın geçtiği bu dönemlerde İngilizler İskoçya'yı sömürge altına almış. İskoçyalılara istedikleri gibi eziyet ediyorlardı özellikle de çiftçi sınıfına. İngilizler kendi milletine kanun önünde ayrıcalık tanıyordu.
O dönemin yüksek hakimi olan Sör John Lachlan, adalete inanıyordu, İngiliz yetkililere karşı çiftçiler ile birlikte direnebilme cesaretini gösteren bu adam bunu hayatı ile ödedi . Dava duruşması için mahkemeye gideceği gün bir İngiliz tarafından bıçaklandı , iki çocuk babası bir İskoç'tu ,büyüğünün adı Gordon , küçüğünün adı Fiona .
Büyük oğul Gordon,babasının bitiremediğini bitirmek istedi
Gordon Lachlan ,bütün ömrünü İngilizler ile şiddetli bir şekilde savaşarak geçirmişti . Şimdi ise klanını zafere kavuşturmak adına can düşmanlarının elinden efsanevi Mac Kenna 'nın Kılıcını geri almalıdır. Efsaneye göre ; bu kılıcın güçlü bir ordu kuracak güce sahipti
O kılıç şuan Colster dük'ün elinde .
Gordon'un planı : Colster dük'ün akrabası olan Constance Cameron 'u kaçırmak ve fidye olarak kılıcı istemek.
Constance Amerikalıydı Ohio Vadisinden geliyordu , annesi ve küçük erkek kardeşi Shawnee kabilesinin adamları tarafından öldürüldü. Annesinin kafa derisini yüzdüler ve küçük kardeşinin kafasını bir ağaç kütüğünde parçaladılar. O , Charlotte ve Miranda ormana saklandılar o soğuk geceyi büyük bir ağacın kovuğunda saklanarak geçirdiler.
ileride ablaları İngiltereye geçtiler ve burada evlendiler .En büyüğü olan Charlotte ,Lord Philip ile evlendi(Dük Colster'in ikiz kardeşi) ve böylece Constance'i İngilterenin en saygın yatılı okuluna yazdırdı
Constance, Madam Laraliere'in okulunda okuyordu ,okulunu sevmiyordu. Müdire Hillary duruş ve davranış derslerini iki katına çıkarmıştı .Onu daha fazla çalışması için zorlamıştı,çünkü artık daha parlak bir eş için hazırlanması gerekliydi(!)..Eğer bu kadarı bile bir kızın kaçmasına yetmeyecek ise..Sadece bu değildi Constance'in kaçmak istemesinin sebebi ; Charlotte'nin baskılarından ,İngiltere'den,İskoçya'dan bıkmıştı. Evine, Ohio Vadisine dönmek istiyordu, orada adımlar öğretilmeden dans edebilir ,kafasına taşıyarak etrafta dolaşmak yerine bir kitabı okuyabilirdi ,duruşları ve davranışları öğrenmesine gerek yoktu ,içinden geldiği gibi davranmak istiyordu. Constance'in özlemini duyduğu en önemli şey vadisindeki ÖZGÜRLÜK duygusuydu, ve bu kasvetli İngiltere'den uzaklaşmadığı takdirde ,Madam Lavaliere'in o aptal,sıradan öğrencilerinden birine dönüşmekten korkuyordu ..(günümüzde de sıkça rastlanılan bir durumdur farklılar sıradanlaştırılıp standartlaştırılır..)
İşte bu amaç ile ,Novus adlı geminin Edinburgh limanından New York'a hareket edeceğini öğrendiğinden beri ,Constance heyecanlı bir şekilde bu kaçışı planlıyordu ,geminin hareket tarihinin akademinin salonlarından birinde yapılacak dans balosuna denk geliyor olması gerçekten çok büyük bir şanstı.
Tüm bu hazırlık ve eşyaların yer değişimi sırasında, bahçedeki çalılıkların arkasına bir çanta dolusu giysi saklamakta hiç zorlanmamıştı.
Balo gecesinin olduğu gün Gordon adamları ile (Thomas,Brian ve Robbie) birlikte okula doğru gidiyordu,okulun hizmetçisine rüşvet vererek Constance'in odasının tavan arası 2.katta olduğunu öğrendi lakin balodan bihaberdi o gün öğrendi , Constance'in kaçmak istemesi Gordon'un planını kolaylaştırdı, onu kaçarken yakaladı ve bir şekilde at'a bindirdi. Gordon'un elinden kaçmaya çalıştı her seferinde emekleri suya düştü..Gordon da kaçırdığı bu kadının uysal bir hanımefendi olmadığını görünce şaşıracaktır ve etkilenecek
Gordon mavi gözlü, uzun boylu ,yapılı, uzun dalgalı saçlı,dayanıklı,güçlü,gerektiğinde sert ,gerektiğinde çocuksu ,azimli ve çalışkan bir adam.
Günlerce süren yolculuktan sonra Gordon esirini klanına getirebildi .
Klanı ; yaşlı güçsüz çiftçilerden,birkaç genç adamlardan,kadınlardan ve çocuklardan ibaretti. Bir ordu kuracak kadar güçlü değildi.
Gordon esirini getirdiğinde tüm klan sevindi ,Fiona hariç..
Fiona ;Gordon'un kız kardeşi; Gordon'dan 6 yaş küçük kızıl,kıvırcık saçlı,yeşil gözlü ,soluk yüzlü bir kadın .Gordon savaşmak için gideceği vakit Fiona'yı Sör Dougal'a emanet etti, babasından kalan tüm parayı Fiona'nın çeyiz parasını ..herşeyi o adama emanet etti sonra da gitti
Kız kardeşinin güvende olduğunu düşünür iken Sör Dougal Fiona'yı ingilizlere teslim etti, kendi ailesini kurtarmak için buna mecburdu..Fiona sırf ağabeysinin saklandığı yeri söylemediği için İngilizler onun namusunu kirlettiler (halkın deyimi ile(!) çünkü namus kavramı tartışılması gereken bir kavram ,burada asıl kirlenen kadın mı? )
O günden sonra Fiona hiç gülümsemez ,hep siyah elbiseler giyer oldu.Durumundan dolayı Gordon'u suçluyordu.
O Gordon'a güvenmiyordu,İngilizlerin ona yaptığını Gordon'un Constance'e yapacağını düşünyordu.
Klana geldiklerinde Gordon'un ilk işi Constance'i güveneceği birilerine yerleştirmek çünkü Constace'in sivri dili,keskin zekası ,cesareti gencin görevini tehlikeye atıyordu ve Gordon ondan uzak durması gerektiğini biliyordu ,bu kadının özgürlük duygusu ve çekiciliğinden etkilemeyecek güvenli birilerini bulmak için kalabalığa yöneldi sonunda yaşlı Rae Reivers ve karısı Emma'da karar kıldı. Emma son derece sert bir kadın olduğu için de onların ideal bekçiler olabileceğini düşüerek esiri'ni onlara emanet etti..Yarım saat geçmeden kampta çığlıklar gelmeye başladı..Constance kaçmıştı..çiftlikteki atlardan birine binerek oradan uzaklaştı ,Gordon kestirme yolu kullanarak onu yeniden yakaladı
Klanda Constance ile ilgili birçok fikirler ortaya konulmuş.Gordon bunlara müsaade etmeyerek kızı koruması ve elinden kaçırmaması için kendi evine aldı
Ertesi sabah Constance uyandığında Fiona vardı yanında Gordon bekçilik için Fiona'ya güvenmişti, Fiona ise Constane'in kaçması için herşeyi ayarlamıştı .Constane son dakikalarda vageçti
O an'a kadar ne söyleyeceğini bilemeyen ve Gordon'un davasından nefret eden Constance'in ağzından bir anda ''Çünkü ben de isyana katılıyorum''cümlesi döküldü , kulağına o kadar yanlış gelmemişti..
Son Yazılar
Hepsini GörKuşları çok seviyorum, özellikle de güvercinleri, posta güvercinlerini .. Bir kuş olmayı isterdim, hayır hayır bir kuş olsaydım büyük...
Bu gün sevgililer günüymüş o halde ben de sevgililerimi anmadan geçmeyeyim. Benim sevgililerimin bedenleri ölü, çürümüş ve kokuşmuş...
Comments